Bir kaçış hikayesi…
Hani her büyükşehir yaşayanının, “gidelim buralardan yeter!” dediği bir an vardır ya… İşte bu ailenin anne ve babası de öyle bir süreçte tası tarağı toplayıp geldiler Eski Datça’ya. Her büyükşehir kaçağının bir hayali vardır ya, küçük bir otel ve küçük bir kafe. O da tamam… Mis gibi bir çevrede büyüyen çocuklar, o da tamam… Başlarda sessiz sakin biraz da tedirgin olan aile zamanla gelen misafirlerin dostlara, komşulara dönüştüğünü görünce daha da istekli, işlerini severek yapmaya devam ediyorlar. 2006 senesinde başlanan bu serüven, daha da istekli devam ediyor…Geriye bu güzelliği yaşamak ve deneyimlemek isteyen, sizler kalıyorsunuz…
Eski Datça, çok eski bir yerleşim birimi. Taş sokakları, taş evleri ile Türkiye’nin sayılı korunmuş yerlerindendir. Özellikle akşamüstü inanılmaz ışığı ile fotoğraf tutkunlarının sevdiği yerlerdendir. Geçtiğimiz senelerde tekrardan su yüzüne çıkartılan Karia Yolu, yaklaşık 850 kilometrelik parkuru ile ister başlarken isterseniz bitirirken Eski Datça’da olabiliyorsunuz.
Eski Datça Evleri, normal bir otel anlayışından biraz farklı esasen. Yarımadanın en güzel yerleşim birimi olan Eski Datça’da bir kaç bağımsız binada hizmet veren bir aile işletmesi burası. İncir ve Badem adı verilen, taş binalarda son derece keyifli ve unutulmaz bir tatil geçirecek ve tatil anlayışınızı değiştireceksiniz.
Kentsel ve doğal sit alanı olan Eski Datça’nın tipik bir mimarisi vardır ve bu tüm evlerimizde mevcuttur. Datça evlerinde olmazsa olmaz ocak, ocak etrafında iki pencere ve daha sayamadığımız bir çok özellik odalarımızda mevcuttur. Eski ile yeninin harmanladığı Eski Datça Evleri’ne hoşgeldiniz.